Otizm nasıl anlaşılır, belirtileri nelerdir, aileler çocuklarının otizmli olup olmadığını nasıl anlayabilir, spor ve sanatın otizmli çocuklar üzerinde nasıl etkileri vardır? Çocuk Gelişim Uzmanı Şenay Yılmaz, sorularımızı ayrıntılı bir şekilde cevapladı ve ailelere önemli uyarılarda bulundu.
Otizm nedir, nasıl anlaşılır?
Otizm 2-3 yaşlarında ortaya çıkan genel olarak iletişim ve sosyal becerilerin gerilemesiyle kendini gösteren bir gelişim sorunudur. Özellikle son dönemlerde oldukça sık karşılaşılan bu gelişimsel sorununun nedenleri üzerinde onlarca araştırma yapılmaktadır. Genetik olması, aşıların getirdiği olumsuz sonuçlar, GDO’lu ürünler, annenin hamileliğinde yüksek oranda civa ya da kurşuna maruz kalması gibi birçok neden gösterilmektedir. Ancak bu nedenleri kabul ettirecek güçlü bulgular halen bulunamamıştır. Otizm, 2 yaş seviyelerinde normal gelişim özelliklerinin yavaş yavaş gerilemesiyle kendini gösterir. Önce söylenen kelime ya da sesler azalmaya başlar. Göz kontağı kurmaması, tekrarlayıcı yaptığı faaliyetler belirginleşmeye başlar. Bu arada öfke nöbetleri, dönen şeylerle ilgilenme, nesneleri belli bir sırada dizme şeklinde olan takıntı davranışlar artar. En önemlisi ismiyle seslendiğinizde duyduğunu hissedersiniz ama dönüp sizinle iletişime geçmez. Bu ilk sinyaller ortalama 6-18 ay arasında kendini göstermeye başlar. Bu aylarda yapılacak tanılama ya da tespit çocuk için hayat kurtarıcı olabilir.
Peki, aileler çocuklarının otizmli olduğunu nasıl anlayabilir?
Aileler çocuklarının otizmli olup olmadığını nasıl anlar?
Aileler bu sorunu maalesef 3-4 yaşlarına kadar öteleyebilmektedir. “Benim de çocukluğum aynıymış, geçer” şeklindeki düşünceler çözüm sürecini olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle aileler şu belirtilere dikkat etmelidir.
3 – 6 ay arası bebeğiniz;
- Yüzünüze bakmıyorsa,
- Kapı, telefon sesine tepki veriyor ama ona seslendiğinizde tepki vermiyorsa,
- Sürekli huzursuz ve ağlamaları fazla ise,
- Ellerini izlemiyorsa,
- Müziksel ritimlere, ninnide susuyor ama konuşmaya başladığınızda ağlamalar tekrarlıyor ve artıyorsa ilk otizm belirtileri vermeye başladığını düşünülmektedir.
- Özellikle oturma ile emekleme dönemleri arasında ( 6-18 ay içerisinde);
- Yine yüzünüze bakma tepkileri zayıfsa,
- Anne-baba nerede dediğinizde anlamıyor gibi görünüyor ise,
- İsmiyle seslendiğinizde bakmıyor ama telefon, kapı çaldığında pür dikkat ise,
- Yemek konusunda ciddi sıkıntılar yaşıyorsanız (her şeyi püre yemek istemesi ya da tek tip gıdaları yemesi farklı gıdalara aşırı tepki vermesi),
- Araba tekerliği çeviriyor ya da yuvarlak nesneleri çeviriyor, kapı açılışlarına kapanışlarına fazla odaklanıyor, özellikle tavanda köşelere açılı yerlere keskin bakışlar yapıyorsa,
- Aşırı heyecan ya da üzüntüde elleriyle kuş kanadı çırpışına benzer hareketler gösteriyorsa,
- Reklam, müzik, müzik aleti duyduğunda elindeki her şeyi bırakıp oraya odaklanıyorsa,
- Nesneleri, eşyaları, istediği şeyleri parmağıyla ya da gözleriyle göstermiyorsa,
- “Ceee oyununa” tepkisiz ise,
- İsteklerini ağlayarak, başını yere sert vurarak, kusarak, oyuncakları nesneleri atarak davranış sorunu olarak size göstermeye çalışıyorsa,
- Attığı oyuncağın nereye düştüğünü araştırmıyorsa,
- Sarılmaktan sevilmekten huzursuz oluyorsa,
- Belli kıyafetlerde huzursuzluğu ve tepkileri artıyorsa (yünlü kıyafet, çorap giymek, battaniye, saçına toka taktırmak istememe gibi),
- Kalabalık mekanlarda huzursuz oluyor, ağlıyor, öfke nöbetlerine giriyorsa,
- Parmak ucunda yürüme ağırlıktaysa,
- En önemlisi de çocuğunuzla hem sizin hem de diğer kişilerin yeterince iletişime giremediğini düşünüyorsanız acil bir çocuk psikiyatrından görüş almanızı öneririm.
Çocuğu otizmli olduğu için hiçbir şey yapamayacağına inanan aileler var. Ailelerin böyle düşünme nedenleri nelerdir ve bunu nasıl aşabilirler?
Otizm maalesef zeka geriliği ile karıştırılan bir sorundur. Zeka geriliğinin düzelemeyeceği düşüncesi ailelerin olaya umutsuz ve olumsuz bakmasına neden olmaktadır. Oysa otizm bir zeka geriliği değil, sosyal iletişim becerilerinin gelişememiş halidir. Elbette ki zeka geriliği ve otizmin bir arada olduğu tablolarda vardır. Zaten düzelemeyeceğinin düşünülme nedeni de bu tablolarla kıyaslanmasıdır. Oysa günümüzde artık 18 aya kadar bile bu tanı konulmakta. Bu nedenle eğer çocukta zeka geriliği yok ise 18 aylığa kadar da tanılaması yapılan çocuğun yoğunlaştırılmış bir özel eğitim programı ve spor ile bu sorun çözülebilir, çocuk 6 yaşa kadar yaşıtlarını yakalayabilir.
Sporun otizmli çocuklar üzerindeki olumlu etkileri nelerdir?
Son 2-3 yıldır yurt dışı araştırmalar ve yurt içi yapılan birçok kongre konularından biri de ‘otizm ve spor’dur. Sporun otizm üzerindeki etkileri sorunun çözümlenmesi aşamasında çok önemlidir. Sanılanın aksine spor sadece kilo vermek ya da fit kalmak adına değil, çocukta birçok becerinin gelişmesi açısından önemlidir. Kuvvet, denge, koordinasyon, çeviklik, çabukluk, esneklik gibi becerilerin gelişmesi çocuğun konuşmasına, sosyal becerilerine, etrafıyla daha fazla diyaloğa girmesini sağlamaktadır. Ayrıca beynin motor korteksinin bu becerilerle aktif halde kullanılması, gelişimsel birçok basamağa doğrudan olumlu etki sağlamaktadır.
Sizce hangi yaş aralığındaki otizmli çocukları spora yönlendirmek daha sağlıklı olur?
Genelde oluşan yanlış bir algı vardır: Çocuğun 5 yaşından itibaren yüzmeye, baskete ya da başka bir spor dalına yönlendirilebilir düşüncesi. Oysa konuştuğumuz çok sayıdaki otizmli ebeveynler, çocuğunu bir spor dalına yönlendirdiklerini ancak çocuğum yapmak istemediğini ya da kısa süreli denediklerini ifade etmektedir. Oysa otizmli çocuğun herhangi bir spor branşı yapabilmesi için alt becerileri kazanması gereklidir. Nasıl ki çocuk kaşıkla yemek yemeye başlamadan önce kaşığı doğru tutmayı öğrenmesi gerekiyorsa, bisiklet sürecek çocuğunda denge becerisinin gelişmiş olması gerekmektedir. Bu nedenle alt beceriler yeterince kazandırıldıktan sonra 3-5 yaş aralığı jimnastik, 5-7 yaş arası yüzme, 7 yaş üzeri herhangi bir branş sporu önerilebilir.
Hangi spor dalları daha uygun?
Otizmli çocuklarda 3 ana branşı öneriyoruz; bisiklet, yüzme, masa tenisi. Bisiklet denge ve koordinasyon becerisinin geliştirmektedir. Yüzme tüm vücut koordinasyonunu kullanabilme ve rahatlatıcı özelliğinden dolayı faydalıdır. Masa tenisi de dikkat becerisini ve konsantrasyonu ciddi anlamda arttırdığı için önermekteyiz. Ancak yine şunu vurgulamalıyım ki eğer çocukta bu branşları yapabilecek alt beceriler gelişmemiş ise bu spor dallarını yapabilme yeterlilikleri olmayacaktır.
Peki ya sanat? Hangi sanat dalları, hangi becerileri kazandırıyor?
Aslında sanat denince otizmli bireylerin yeterlilikleri tartışılmakta hatta aileler tarafından bazen yok sayılmakta. Oysa otizmli birçok sanatçı vardır; Beethoven, Van Gogh, Nietzsche ilk aklıma gelen üstün yetenekli sanatçılardır. Otizmli bireyin beyninin farklı çalışması bu yeteneklerini de üst seviyede kullanabilmelerini sağlamaktadır. Renklerin uyumu, çizgilerin dansı, müziğin ahengi bu çocuklar için ilgi çekici ve keyiflidir. Resim sanatı ile renk kavramlarını öğrenmeleri, yaratıcılıkları, problem çözme becerileri, hayal güçleri gelişecektir. Müzik ise özellikle ritim branşı, otizmli bireyin olaylar arası ilişki kurmasını arttıracaktır. Konuşma becerisini geliştirecek, sosyal anlamda grupla beraber hareket edebilme yeterliliklerini arttıracaktır. Dans ile müziğe uygun vücudunu kullanabilme becerisini, empati kurmalarını ve yaratıcılık becerilerin gelişimi desteklenmiş olacaktır.
Hazırlayan: Merve Hazinedaroğlu
Yorum yaz